Cumartesi, Ocak 01, 2011

‘Ey şiir arayıcısı ey esrik kişi’

2010’u birkaç gün öncesinden uğurluyoruz... Kadehler kalkıyor. Her kahkahanın ardına yıllar, an geliyor  gözyaşları gizleniyor... Sonra sonra gecenin kanı kanıyor ve sıra Cemal Süreya şiirlerinden fal tutmaya geliyor; kadınlardan biri Sevda Sözleri'ni eline alıyor. Soruyor: Sol mu, sağ mı? Geçmiş, şimdiki zaman ya da gelecek, seçtiğiniz şiirle beraber karşınıza kuruluveriyor... Sıram geliyor ve sol diyorum. Kısmetime şu dizeler çıkıveriyor: 

(…)

Ey şiir arayıcısı ey esrik kişi
Şu son dönemecini de aşınca gecenin
Doğacak gün artık gündüze ilişkin değil
Bu ağartı ancak yürekle karşılanabilir
Bütün iş orda işte, ordan usturuplu geçmesini bil
Tutsaksan ellerin sıvışır gider zincirlerinden
Ve balyozla vursalar mısralarına
Soylu bir demir sesi yükselir
Soylu büyük ve mavi bir demir sesi

Ellerim gece yatısına çağrılmış
Ve
Telâşsız görünmeye çalışan bir Kafka gibi

Yüzüm giyotine abone